İnsülin, kandaki glikozun hücrelere girişini kolaylaştırarak kandaki glikoz seviyesini düzenleyen, karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında rol alan, hücrelerin bölünmesinde ve büyümesinde etkili, pankreastan salgılanan bir hormondur. İnsülin, hücrelerde ‘insülin reseptörü’ adı verilen yapıya bağlanır. 

İnsülin direnci, insülinin hedef dokularındaki hücre zarlarındaki reseptörün insüline duyarsızlaşması durumudur.

Hücre zarında bulunan bu reseptörler; genetik yatkınlık, hareketsiz yaşam tarzı, fazla yemek yeme, sağlıksız beslenme, yaşlanma, kronik stres, uyku bozuklukları, siroz, antioksidanca fakir beslenme gibi sebeplerle insülin bağlanmasına izin vermez. Sebep olan faktörlere devam edilirse hücre hasarı büyür ve beraberinde birçok hastalık gelişir. 

 İnsülin kanda yeteri miktarda bulunduğu halde glikozun hücre içine girmesini sağlayamaz, kan şekeri yükselir. Fazla glikoz karaciğerde, karın, bel, kalça gibi bölgelerde yağ olarak depolanır. 

İnsülin direnci olarak ölçülen değer, aslında hücre zarının ne oranda sertleşip tepki veremediğini gösterir. Dolayısıyla hücrenin sadece insüline değil; serotonin, östrojen, testosteron gibi diğer hormonlara da cevabı azalır. Bu süreç zamanla ilerler ve çözülmezse yıllar içerisinde yüksek tansiyon, tip 2 diyabet, depresyon, alzheimer, demans, panik atak, karaciğer yağlanması gibi birçok hastalığa yol açar.

 

İnsülin direnci belirtileri nelerdir?

•⁠  ⁠Sık susama, sık terleme, gece terlemeleri

•⁠  ⁠130/80 ve üzeri yüksek tansiyon

•⁠  ⁠*Beden kitle indeksinin 25kg/m2 ve üzerinde olması

•⁠  ⁠Kilo alma, kilo verememe

•⁠  ⁠Sık ve çabuk acıkma

•⁠  ⁠Konsantrasyon ve algılama güçlüğü

•⁠  ⁠Sık tatlı yeme isteği

•⁠  ⁠El veya ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma hissi

•⁠  ⁠Adet düzensizliği

•⁠  ⁠Erkek tipi saç dökülmesi

•⁠  ⁠Koltuk altı, boyun, ense gibi bölgelerde kararmalar, renk değişimleri

•⁠  ⁠Uyku apnesi, uyku bozuklukları

•⁠  ⁠Bel çevresinin giderek kalınlaşması

•⁠  ⁠Karaciğer yağlanması

*Beden kitle indeksi hesaplamak için: ağırlık (kg) / boy (m2)

Örnek: 165 boyunda, 60 kg için: 60/1.65x1.65= 60/ 2.72 = 27.5 

 

İnsülin direncinden korunmak ve tedavi için ne yapılabilir?

İşlenmiş gıdalardan, yüksek karbonhidratlı besinlerden, rafine yağlardan uzak durulmalı

Akşam yemeği olabildiğince erken saate çekilmeli, yeme sıklığı azaltılmalı. 

Lifli beslenilmeli

Vitamin, mineral eksiklikleri giderilmeli (özellikle magnezyum, D vitamini, demir, çinko, B vitaminleri)

Stres faktörleri azaltılmalı

Egzersiz yapılmalı

Uyku düzenlenmeli

Yeterli su tüketilmeli

Bağırsak sağlığı iyileştirilmeli

 

Kullanılabilecek bazı takviyeler; Alfa lipoik asit, berberin, krom, resveratrol, magnezyum, koenzim Q10

Kısaca bahsetmek gerekirse; 

Krom: Tatlı, şeker arzusunu azaltır, insülin etkisini arttırır. İnsülinle birlikte hareket ederek glikozun hücre içine girmesini sağlar. 

Koenzim Q10: Enzimlerin daha etkili çalışmasına yardımcı olur. Mitokondride enerji üretilmesini destekler. Hücre zarlarını stabilize ederek çalışmasına yardımcı olur. Antioksidan özelliklidir.

Resveratrol: Mitokondriyi korur, bu şekilde insülin direncine yol açan hasarın bir kısmı önlenir.

Berberin: Kan şekerini düşürmeye ve LDL kolesterolu düşürmeye yardımcıdır. karbonhidratların basit şekerlere parçalanmasını yavaşlatır. 

Alfa lipoik asit: Hücrelere glikoz alımını arttırır, kan şekeri azalır. Antioksidandır. Diyabete bağlı bıçak saplanma, uyuşma, yanma hissini azaltır.

Tedavi yaklaşımı kişiye özgü olmalı ve bireysel ihtiyaçları en iyi şekilde karşılamalıdır. Bir uzmana danışarak kullanmaya başlamanız önerilir.

VIRAJE® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.
WhatsApp ile Yaz