Demir, oksijen taşınması, hücre bölünmesi, bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkıda bulunması gibi çok çeşitli metabolik süreçlere katıldığı için tüm canlı organizmalar için gerekli bir elementtir. 

 

Hemoglobin yeterli olmadığında;

 Hücrelere az ulaşan oksijen enerji kaybına neden olur.

 Kan hacminin düşük olmasına ve dokulara kan akışının azalmasına neden olur. Ellerinize ve ayaklarınıza kan akışının azalması da karıncalanma hissi yaratır.

Beynin yeterince oksijen alamaması baş ağrıları veya migren ataklarına neden olabilir.

 

Demir eksikliği bulunan kişilerde yorgunluk, baş ağrısı, kalp atış hızında değişiklik, nefes darlığı, baş dönmesi, cilt renginde solukluk, saç dökülmesi, tırnakların şeklinde bozulma ve kırılma, ağız ve dilde yara oluşumu, el ve ayaklarda soğukluk ve üşüme gibi şikayetler görülür.

 

Bazı risk gruplarında demir eksikliği görülme ihtimali daha yüksektir. Bu risk grupları:

  • Hamile veya emziren kadınlar
  • 65 yaş üstü kişiler
  • 6-12 ay arası bebekler
  • 1-2 yaş aralığındaki bebekler
  • Vejetaryen bireyler
  • Sık sık kan veren kişiler
  • Kemik iliği bozukluğu veya otoimmün hastalığı ola

 

Fasulye, yumurta, yağsız kırmızı et, somon balığı, bezelye, ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, susam, tahin, fındık, antep fıstığı, kaju, yulaf, kuru kayısı, kuru üzüm, sakatatlar, kümes hayvanları, balık ve deniz ürünleri, kekik, kimyon, köri, zencefil demir oranı yüksek gıdalardır.

 

C vitamini açısından zengin beslenmek veya takviye olarak kullanımı, vücutta demir emilimini kolaylaştırır.

Demir takviyesi kullanırken, demirin +2 değerlikli olan formunu tercih etmeniz önerilir. 

Demir takviyeleri, emilimin azalmaması için, kahve, çay, süt ve süt ürünleri ile birlikte tüketilmemelidir. 

Vücutta yeterli demir depolanabilmesi için demir takviyeleri, en az 6 ay boyunca kullanılmalıdır.

En doğru kullanım için eczacınıza veya doktorunuza danışınız.

VIRAJE® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.
WhatsApp ile Yaz